FERHATERDEMLİ
  ÜLKÜ OCAKLARI
 



İYİ BİR ÜLKÜCÜNÜN 24 SAATİ ŞÖYLE GEÇMELİDİR:

1-Namazını kılmalı.
2-Sabah erken kalkmalı.
3-Gündelik güvenilir sağduyuyu temsil eden gazetelerden değilse bulabildiklerini takip etmeli.
4-İşini gücünü ihmal etmemeli.
5-Başkalarının eline bakmamalı.
6-Üretici ve faydalı olmalı.
7-Kılık ve kıyafetinin temiz düzgün olmasını sağlamalı`TEMİZLİK İMANDANDIR` hadis-i şerifi`nin ruhuna uygun hareket etmeli.
8-Hiç bir zaman yalan söylememeli ve kimsenin rakasından konuşmamalı kimseyi aldatmamalı güvenilir olmalı.peygamber efendimiz(s.a.v)`in `emin` unvanına mazhar olmaya çalışmalı.
9-Törelerimize uygun davranışlarda bulunmalı.
10-Temiz güvenilir ve kendisini yanlış hareketlere sürüklemeyecek insanlarla dostluk kurmalı ve bunu devam ettirmeye calışmalı.iyi ve temiz insanlarla uyum içinde bulunmalı ve kimseye kırıcı davranmamalı yapıcı ve faydalı olmalı.
11-Sürekli ve her konuda kitap okumalı.
12-Yanlış ve zararlı her türlü hareketten kaçınmalı.
13-Zorda ve darda olanlara karşılık beklemeden ALLAH rızası için yardımcı olmalı.
14-Taklitçi olmamalı ve bu hareketlerden sakınmalı.
15-Basın ve yayın organları içerisindeki faydalı olanları ya okuyup veya seyrederek zararlı ve zararlı olanları pretesto etmeyi görev bilmeli.
16-Güvenilir ve iyi insanların bulunduğu bir yere girdiği zaman orada bulunanlar orada bulunanlar ondan rahatsız olmamalı ve bulunduğu süre içinde kimseyi rahatsız etmemeli.
17-Fikren güvenilir olanlar ile sohbet etmeli ve ondan istifadede bulunmaya calışmalı bilmediklerini sorup öğrenmeli.eğer bilmeyenlerle görüşürse ilim yaymak sadaka-ı cariyedir (Sadakadır)bilerek onlara bilmediklerini öğretmeli
18-Kendisinden hayra doğru yardım isteyenleri reddetmemeli kötüler ile muhatap olursa munasebeti kendi lehinde sürdürmeye calışmalı.
19-Herkesin gözünün üstünde olduğu düşünerek temsil ettiği ruha uygun hareket etmeli.
20-Adab-ı muaşaret kaidelerini uygulamalı.
21-Oturmasını kalkmasını dinlemesini bilmeli ve başkalarına karşı konuşurken saygılı davranmalı kimsenin sözünü kesmemeli.
22-Bir yere giderse arkada kendisini bekleyenleri gittiği yerden haberdar etmeli ve kimseyi bekletmemeli.
23-küçükse büyüklerinden izinsiz ve habersiz hiç bir iş yapmamalı büyükse küçüklerinin hakkını hukukunu gözetmede gayret göstermeli.
24-Büyüklerine karşı saygılı davranıp kendinden küçükleride her zaman onure etmeye çelışmalı.
25-Yeri ve zamanı gelince davsını anlatmalı fikirlerine katılma konusunda kimseyi zorlamamalı.
26-İnancından dolayı başkalarına düşman olmamalı.
27-Ülkücü ruhu temsil eden kendisine hizmet için açılmış Ocak ile ilgisini kesmemeli buralara fırsat bulunca değil isteyerek gitmeli.Ocak ruhunu almaya teşkilatını tanımaya çalışmalı.Teşkilatının kendisinden istediklerini ve beklentilerini yerine getirmeli.
28-Ocağa ve topluma karşı fedakar olmalı.
29-Devletin ve milletin çıkarlarını kendi çıkarlarından üstün tutmalı.
30-Sportif faaliyetlerde bulunmalı.
31-Hareketin propaganda malzemelerini ve kullanılmasını öğrenecek ve takip ederek destekleyecek.
32-Sağ duyuyu ve bizi temsil eden hatta vatansever büyüklerimizin seminer ve konferanslarına düzenli olarak katılmalı.
33-Okuduğu ve bildiği kitapları başkalarına tavsiye etmeli.
34-Sanat çalışmalarına katılmalı sanat cevresi ile alakadar olmalı yeteneği istikametinde sanat dallarına eğilmeli ve ilgilenmeli bizim böyle kadrolarada ihtiyacımız olduğunu düşünmeli.
35-Çevresindeki insanlara davasını anlatmalı söyledikleri birbirini tutmalı tezata düşmemeli.
36-Özellikle Türk tarihini Türk edebiyatını Türk sanatını iyi öğrenip bilmeli.
37-En az bir yabancı dil öğrenmeli.
38-Bilgisayar daktilo vs. çağın gereği teknolojik imkanlarından yararlanmayı öğrenmeli.Sonuçta her ülkücü kendini kendi alanında en iyi şekilde yetiştirmeli.


Bir Ülkücünün Bilmesi Gerekenler


Milliyetçiler milli hareketlere hiçbir inancı olmayan heveslileri ve maceraperestleri almamalılardır.

Bir milliyetçi olayların dramatize etmekten şiddetle kaçınmalıdır. Komplocu gizli hareketlerin içindeymiş gibi görünmemelidir.

Milliyetçilik demek devrimcilik demek değildir. Dokuz ışık'ta da belirtildiği gibi milliyetçilik gelişmeciliği emreder. Ülkücüler bütün çalışmalarında bu noktayı açıklığa kavuşturmaya gayret etmelilerdir.

Bir milliyetçi sebep, sonuç ve araçları doğru olarak değerlendirmeli, bu değerlendirme yaptıktan sonra hareket tarzını tespit etmelidir.

Herhangi bir harekete girişmeden önce, bu hareketin milliyetçiliğe getireceğini veya Türk milliyetçiliğinden ne ***üreceğini hassasiyetle düşünülmelidir.

Fabrika, atelye ve benzeri yerlerde çalışan ülkücüler, milliyetçi yayınları sürekli olarak iş yerlerine ***ürmeli ve bu yayınları mesai arkadaşlarını okumasının temin etmelidir.

Bu hareketin gücü doktrinin, propagandanın ve teşkilatlanmanın gücü ile doğru orantılıdır. Yani kalabalık olmak demek kuvvetli olmak demek değildir. Bu bakımdan ülkücüler teşkilatlanmaya ve propagandaya gereken önemi vermeli, kamu oyunu kazanmak için bitmeden bir enerji ile çalışmalılardır. Yani milliyetçiliği meslek haline getirmek ülkücünün temel görevidir.

Bir fikri ilan etmek başarı için yeterli değildir. İlan edilen fikri kitleye kabul ettirmek için milliyetçi örğütlerin sistemli olarak çalışması gerekir. Ülkücüler haftanın belirli günlerinde mutlaka toplanmalı ve toplantıya gündemi incelemiş olarak gelmelilerdirler. Ülkücü teşkilatlarda muntazam seminerler verilmeli, her ülkücü bu seminerlere sempatizan yapmak istediği kimseleri de beraber getirmeli, onu aydınlatmaya çalışmalıdır. Seminer çalışmalarını yürütebilmek için mutlaka öğretmenlik görevini yapacak birini ihtiyaç yoktur. Ülkücüler
okudukları milliyetçi bir kitabı

Milliyetçi olmak, Türk Milleti'ne karşı görevli olmak demektir. Görev verilmemiş olsa bir her milliyetçi kendini Türkiye'yi ve Türk Milletini bu gerilikten, bu yokluktan ve tarihi şerefimizle asla mütenasip olmayan bu zilletten kurtarmak için vazifeli saymalıdır. Çünkü görevsiz milliyetçi olamaz.

Asil ideallerin yılmaz savaşçıları olan tüm milletçi gençlik, merkezi otoritesinin disiplinine bağlı olarak, Türk Milletine karşı ne bahasına ve ne şartlar altında olursa olsun görevini yaptığı takdirde sancağımız burçlara dikilecektir.
arkadaşlarına anlatarak seminer çalışmalarına devam edebilirler. Bu kitabın her bölümü bir ülkücü tarafından öğrenilip, seminere gelenlere öğretilebilir.
__________________

Ülkü Ocakları Ocak Abadı

Ülkü Ocakları kuruluşundan bu yana Türk gençliğine her zaman ahlak ve adabı öğretmiştir. Gençliğin Türk Örf ve Adetlerine uygun bir şekilde yetişmesi için elinden gelen tüm çabayı göstermiştir. Ülkü Ocakları, bünyesinde bulundurduğu disiplin, terbiye ve adabı İslamiyetten almıştır. İslam ahlak ve faziletine, Türklük onur ve şuuruna varmış olan her Türk genci ocak içerisinde olsun ocak dışarısında olsun her zaman örnek teşkil eder.


Ocak terbiyesi almış olan Türk Gencinin hal ve hareketleri islamiyete ve Türk Örf ve Adetlerine uygun bir şekildedir. Ülkücü terbiyesi almış olan arkadaşlarımız ocak içinde ve dışında ne şekilde davranacanı bilir. Türk töresinin gereği büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi göstermektir. Ocak içerisinde başkanı veya kendinden büyük biri geldiği zaman ayağa kalkmalıdır. Bu onlara karşı gösterilen sevgi ve saygının bir ifadesidir. Ülkü yolunda ilerlemekte olan gönüldaşımız ocak içerisinde ayak ayak üstüne atmak, laubali hareketlerde bulunmak, yüksek sesle konuşmak, sokak kabadayıları gübü elinde tesbih sallamak, serseri gibi acayip acayip giyinmek gibi Türk Gencine hiçbir şekilde yakışmayacak hal ve hareketlerden kaçınmalıdır. Bir yerde başarıdan söz etmek istiyorsak orada disiplin olması gerekir. Hayatın her hangi bir alanında kendini disiplinize edememiş olan insan başarılı olamaz. Bizlek ki büyük Türk-İslam davasının gönül erleri olarak savunmuş olduğumuz ve hayatımızda yaşamaya çalıştığımız İslamın emir ve yasaklarına uygun bir şekilde hareket etmeliyiz. Bunun yanında insanların karşısına örnek birer insan olarak çıkmalıyız. Bu davanın özü İslamdır. Bizlerde İslamın buyurmuş olduğu adap ölçüleri içerisinde hareketlerimizi sınırlandırmalıyız. Bu şekilde davamıza samimiyet sahibi olduğumuzu göstermiş oluruz. İnsanları bize yaklaştıracak ve bizim sözlerimizi dinlettirecek olan bizlerin yaşantısı olacaktır. Nasıl ki sigara içen bir insan bir başka tiryakiye uzun uzun sigaranın zararlarından bahsedip osigarayı bırakmasını istemesi etkili olmayacaksa, bizlerinde davayı nefislerimizde nefislerimizde yaşamadan başkalarına anlatmamız etkili olmayacaktır. Hayatımızın her aşamasında edep ve adaba riayet etmeliyiz. İslamın emri budur.


Ne yaparsak yapalım her iş ve hareketimizde, her davranız ve fiiliyatımızda adap ve adebe riayet etmek şiarımız olmalı. Her şeyin bir adabı olduğu gibi ocağında bir adabı vardır. İdealist Türk gençleri Ülkü davasını yaşamak için öncelikle ocak adabına uymalıdır. Ocak adabının yaşanması teşkilatın gelişmesi için de şarttır. Çünkü disiplinin olmadığı yerde teşkilatlanmadan bahsedemeyiz.
Ülkü yolundaki dava erine başkanı bir şey emrettiği zaman anında verilen emrin yerine getirilmesi gerekir. Ocak içerisinde bu hiyerarşik yapının kurunması teşkilatımız ve Türk gençliğinin geleceği açısından yerine getirilmesi gereken bir zorunluluktur. Ülkü Ocaklarında başkan konumunda bulunan kişinin yaşı ve diğer özellikleri verilen emrin yerine getirilmesinde bir önem taşımaz. Önemli olan bulınduğu makamdır. O makamdan gelen emir yerine getirilmelidir. Bazı durumlarda meydana gelen şahsi sorunlar bu adap dairesi içerisinde kesinlikle unutulmamalıdır. Ataların dediği gibi Emir demiri keser. Yani alınan emirin yerine getirilmesi konusunda azami gayretin yerine getirilmesi şarttır.

Yanlış yapmamalı, yanlış yaptırmamalıyız. Nasıl ki toplumun bozulması, çekirdek olan aileden gelirse; teşkilatlardaki disiplinsizlik fertlerde başlar. Bu konuya gereken önemi göstermek her ülküdaşımızın görevidir. Allah İslamı, adabı, edebi yani davamızı yaşama konusunda hepimizin yar ve yardımcısı olsun.
__________________
TÜRKLÜK BEDENİMİZ,İSLAMİYET RUHUMUZ;RUHSUZ BEDEN CESET OLUR.

 
  Bugün 3 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol